"ferişte" kelimesinin anlamı nedir?
ferişte: melek, günahsız suçsuz kimse
ferişte kelimesinin ardından gelen kelimeler
ferraş: döşeyen, döşemeci,hizmetçi, Kâbe'yi süpüren.
Fe-tebarekallah: Ne kadar bereketli, ne kadar güzel anlamında şaşma bildirir. Allah övmüşte yaratmış anlamında bir söz.
fetva: şeriat üzerine bir konuda miftünün verdiği yargı.
fısk: Hak yolundan ayrılma, isyan etme, günah, suç.
figan: acıyla bağırma, inleme.
fil: satranç oyununda çapraz hareket eden iki taşın adı.
filhâl: (Fi-l-hâl) Şimdi, hemen. * Bu halde. * Hadd-i zâtında.
firağ: ayrılık, ayrılık acısı, firak.
firak: hasret, özlem, ayrılık, sıkıntı
firdevs: cennette altıncı bahçe, sekiz cennetten biri.
firez: ekin, yeni çıkmaya başlamış ekin.
fitne: bela, sıkıntı, ara bozma, karışıklık çıkarma.
Hızlı kelimeler listesi
âbşar: su şırıltısı, çağıltı.
alçah: alçak, yüksel olmayan.
Aşere-i Mübeşşere: Cennete gidecekleri Hz. Muhammed tarafından bildirilen on İslam büyüğü Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali, Talha bin Ubeydullah, Zübeyr bin A vvam, Abdurrahhman bin A vf, Ebu Ubeyde bin Cerrah, Sait bin Zeyd, Sad bin Ebi vakkas.
berî: ırak, sıyrılmış, kurtulmuş.
cünunluk: coşkunluk, akılsızlık, delilik.
demde: eğlencede, dolaşmada.
dilçevüren: dilçeviren, söz gezdirici, dedikoducu.
döşürmek: devşirmek, bir araya getirmek, toplamak.
eflâk: felekler, gökler, yıldızlar.
erkan: esaslar, destekler , direkler, reisler, önemli kişiler.
fâş: duyurma, açığa vurma, yayma.
fizâh: yüksek sesle ağlama
Gence: Azerbaycan'da, Kuzey Kafkasya Dağları eteğinde bir yerleşim birimi. Rusça adı Kirovabad ya da Elisavetpol olan şehir. Leyla ile Mecnun, Husrev ile Şirin gibi halk öykülerini ilk kez mesnevi tarzında yazan büyük ozan Genceli Nizami'nin doğduğu yer.
hanedan: konuksever, vergili, belli ve büyük soydan gelen kimse.
hırızma: burna takılan halka, azgın hayvanların ağzına geçirilen demir, gem.
kadem: ayak, hayır, uğur.
kâmil: bilgili olgun kişi.
kevn: boşlukta yer tutan, var olan.
kofu: evli kadınların başlarına giydikleri üzeri kadifeyle kaplı, altın, gümüş paralarla bezeli tahta başlık. 2. Üstü sargılı, altın, gümüş paralarla bezeli kadın başlığı, fes.
mesnevi: her beyti ayrı uyaklı -başlı başına uyaklı- bir Divan Edebiyatı koşuk biçimi. Bu türdeki yapıtların genel adı.
miyan: bel, orta, aralık.
musalla: namaz kılınmak üzere üstüne cenaze konulan taş.
Rüstem: İran mitolojisinde çok kuvvetli bir kahraman.
savran: çadır, gölgelik, kervan başı, tahtadan yapılmış balık sırtı şeklinde çanta.
sübe: yumurta biçiminde, bebeğin kundaklanmış hali.
şahna: vergi toplayıcı, tahsildar.
tama: tamah, doymazlık, aç gözlülük.
tavk: gerdanlık, koyun ve keçilerin gerdanından küpe gibi sarkan iki tane.
Urum: eskiden Anadolu'ya verilen ad.
zâhid: çok aşırı sofu, kaba sofu. Alevilerce kızılbaş olmayan.