"mevzun" kelimesinin anlamı nedir?
mevzun: şiir, ölçülü.
mevzun kelimesinin ardından gelen kelimeler
meyl: istek, arzu, gönül akması.
mezâhir: Tanrı sıfatlarının belirdiği varlıklar.
mısmıl: iyi, temiz, doğru, dürüst, helal ve temiz hayvan eti.
micik: atılmış, bozuk yiyecek.
miheng: altının ayarını anlamaya mahsus bir taş. Ölçü. İyiyi kötüyü ayıran ayar aleti. Bir insanın kıymetini ahlakını anlamaya yarayan vasıta.
mihnet: zahmet, eziyet, gam, keder, sıkıntı, bela.
mihr: güneş, taht, saltanat, sevgi, aşk.
milağ: elma, armut, ayva hevengi.
minber: camide imamın namaz kıldırmak için önünde oturduğu oyuk yer.
mirze: soylu, saygın kişi, mirza.
misk: güzel kokulu bir madde.
Hızlı kelimeler listesi
âbşar: su şırıltısı, çağıltı.
alçah: alçak, yüksel olmayan.
Aşere-i Mübeşşere: Cennete gidecekleri Hz. Muhammed tarafından bildirilen on İslam büyüğü Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali, Talha bin Ubeydullah, Zübeyr bin A vvam, Abdurrahhman bin A vf, Ebu Ubeyde bin Cerrah, Sait bin Zeyd, Sad bin Ebi vakkas.
berî: ırak, sıyrılmış, kurtulmuş.
cünunluk: coşkunluk, akılsızlık, delilik.
demde: eğlencede, dolaşmada.
dilçevüren: dilçeviren, söz gezdirici, dedikoducu.
döşürmek: devşirmek, bir araya getirmek, toplamak.
eflâk: felekler, gökler, yıldızlar.
erkan: esaslar, destekler , direkler, reisler, önemli kişiler.
fâş: duyurma, açığa vurma, yayma.
ferraş: döşeyen, döşemeci,hizmetçi, Kâbe'yi süpüren.
fodul: sıradan, töreden dışarı iş yapan, söz söyleyen ham kişi, münasebetsiz.
garet: yağma, talan, çapul.
giryân: kederli, üzgün, ağlayan.
göymek: yanmak, yanacak hale gelmek.
gümrah: sapık, yolunu kaybetmiş.
hâcet: ihtiyaç, dilek, istek.
Hâlik: Yaradan, Tanrı, Allah
hıyaban: iki tarafı ağaçlık, geniş yol. Bulvar.
hüma: güvercin büyüklüğünde, zümrüt yeşili kanatlı, üzerinden gcçtiği kimselere zenginlik ve mutluluk getireceğine inanılan kuş [Huma kuşu], devlet kuşu.
İmran: Musa peygamberin babası, Kur'an'ı Kerim'in üçüncü suresi.
ispir: şahinden sonra avcı kuşların en mahiri.
kadı: şeriat hükümlerine göre hüküm veren kişi, hâkim.
Kihil: yaşlı, kemâlini bulmuş kimseler, kâmil insanlar. olgunluk çağında bulunanlar.
kürtük: donmuş kar birikintisi.
mâşuk: sevgili, sevilen kimse.
mest: sarhoş, kendinden geçmiş, âşık.
mütevelli: bir vakıf malının yönetimiyle görenlendirilen kişi.
nigar: resim, güzel, sevgili.
palas: keçe, eski püskü şeylerden yapılmış giysi, değersiz elbise.
pohur: azgın deve, erkek deve.
rumûm: anlamlı gizli sözler. simge.
sâlus: hileci, düzenci, gösterişçi.
sücud: namazda yere kapanma durumu.
Turan: Eski İranlılar tarafından Türk ülkesine verilen ad; Orta Asya.
zinet: ziynet, bezek, süs, takı.